-
1 kabahat
kabahat bulmak herumkritteln;kabahat etmek (oder işlemek) einen Fehler begehen;-e kabahat yüklemek jemandem die Schuld geben;kabahat kimde? wer hat Schuld?;bende kabahat yok ich habe keine Schuld -
2 kabahat
\kabahat etmek einen Fehler machen\kabahat kimde? wer hat Schuld?bir kimseye/şeye \kabahati yüklemek jdm/etw die Schuld gebenbu benim \kabahatim değil das ist nicht meine Schuld -
3 bulmak
vt1) finden; ( kaybedilen bir şeyi) wiederfinden2) ( karşılaşmak) antreffen, vorfindenodada onu ağlar vaziyette buldu er fand sie weinend im Zimmer vor4) ( icat etmek) erfinden5) ( kavuşmak) erreichen6) ( ulaşmak) erreichen, ankommen (bei)arka \bulmak sich Rückendeckung schaffen7) ( yargıya varmak) finden, gelangen (zu)ben bunu iyi bul(m) uyorum ich finde das (nicht) gutbunu nasıl buluyorsun? wie findest du das?8) ( sağlamak) verschaffen9) birine kabahat \bulmak jdm die Schuld geben10) ( cezaya uğramak) (seine gerechte) Strafe bekommen11) ( hatırlamak) sich einfallen, sich erinnern (an)sokağın adını bulamadım mir fällt der Name der Straße nicht ein
См. также в других словарях:
kabahat etmek (veya işlemek) — suç olacak, kusur sayılacak bir iş yapmak Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz — hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmek istemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulmak — i, ur 1) Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyi elde etmek 3) Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek Paramı buldum. 4) Varlığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
günah — is., Far. gunāh 1) Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir. H. Taner 2) Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık Bu adama bu kadar eziyet etmek günahtır. 3) Sorumluluk,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ibadet — is., din b., Ar. ˁibādet Tanrı buyruklarını yerine getirme, Tanrı ya yönelen saygı davranışı, tapınma Babamla gittiğim bayram namazlarından başka ibadet bilmezdim. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler ibadethane Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ibadet … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAKSİR — (Kasr. dan) Kısaltma, kısma. * Kusur, hata, kabahat, suç. Günah. * Bir işi eksik yapma. * Bir şeyi yapabilir iken yapmama. * Zayıflatmak, süstlük etmek. * Geri kalmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEHATU' — Hatâ etmek, kabahat işlemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük